EkonomiGenel

2020 yılında ülkemiz yüzde 20 oranında fakirleşti!

Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş- Türkiye, gelir dağılımı adaletsizliğinde Avrupa ülkeleri arasında 2’nci sırada. Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre en yüksek geliri olan yüzde 20’lik nüfus ile en düşük geliri olan yüzde 20 nüfus arasındaki gelir farkı 8,7 kat. Bu veriler 2017 yılına ait, şu anda ise Dünya Bankasının yaptığı bir araştırmada 2020 yılında ülkemiz, bir analiz raporunda yüzde 20 oranında fakirleşmiştir. Yani, şu anda Türkiye’de en düşük gelirlilerle, yüzde 20 nüfusla, en yüksek geliri olan nüfus arasındaki kat 10’a çıkmıştır. Ülkemizde memurlar arasında ayrıcalıklı ücret ve kadro unvanları olduğunu hepimiz biliyoruz.

BAĞKUR VE İŞÇİ EMEKLİLERİ

Aynı ayrıcalıklı yapılar maalesef emekli memurlarda, emekli işçilerde ve özellikle BAĞ-KUR emeklilerinde de var. Örnek olarak, emekli memurların ücret artışlarıyla emekli işçilerin ücret artışları yıl bazında aynı yapılmamaktadır, bunu gerçekten anlamak çok zor. Yine, bayram ikramiyesi verdiğimiz emeklilerden yaklaşık 500 binini ayırdık. Bu emekliler kim? Özel banka emeklileri, özel bankalarının vakıflarının emeklileri, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği gibi oda ve borsalarda çalışmış olan emekliler. Biz bu emeklileri yok saydık ve dedik ki “Size emekli ikramiyesi yok.” Kara yolları işçilerini ise “skala ayarlaması” diyerek skalalara böldük, ayrı ayrı parçalara böldük ve taşerondan geçen işçilerimizin perişanlığını görmezden geldik.

SAĞLIK MEMURLARI

Sağlık memurları için de baktığımız zaman sağlık işçileri perişan. Mesai mefhumu olmadan çalıştırılan sağlık memurları yıllardır perişan. Pandemiyle beraber maalesef aileler bölünmüş durumda. Her uygulamada diğer memurların annelik hakkı var ama sağlık çalışanı annelerimizin böyle bir hakkı yok, çocuklarıyla buluşamazlar.

Sağlıkta röntgen çalışanları var. Acilde çalışıyorsanız yüzde 50 fark alırsınız. 2018’den sonra alınan bu farklar acilde çalışmayan, maalesef il, ilçelerde çalışan röntgen çalışanlarından geri isteniyor. Yani öyle bir sistem ki kamu hallaç pamuğuna çevrilmiş.

SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN MEMURLAR VE ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER MESELESİ

4/B diye ucube bir sistem var. Bu sistemde 500 bin çalışan perişan, aile bütünlüğü yok, yükselme şansları yok. Hangi birini anlatayım? Millî Eğitim Bakanlığında, Sağlık Bakanlığında, Diyanet İşleri Başkanlığında bu sözleşmeliler maalesef perişan.

“Ücretli öğretmen” diye bir kölelik öğretmenliği başlattınız, asgari ücret dahi vermediniz. Güvencesi olmayan ve yılda yedi sekiz ay zor şartlarda çalıştırdığınız insanlar.

Ücret Adaletsizliği

Şimdi, kamuda saymakla bitmeyecek kadar ücret adaletsizliği, ücret ayrımcılığı var ama en önemli ayrımcılık, değerli milletvekilleri, şu Türkiye tablosuna bir göz atın istiyorum. Bugün zarar eden bir Türk Hava Yolları var. 5 milyon zarar etmiş ama maalesef 5 milyon zarar eden bu Hava Yolları’mızın Genel Müdürü tam 14 başkanlık yapıyor, 14 yerden maaş alıyor. Yine, bu Hava Yolları’mızın bir yöneticisi, Genel Müdür Yardımcısı 7 yerden maaş alıyor. Yine Hava Yolları’nda bir başka genel müdür görevlisi maalesef 41 yerden ücret alıyor.