Yaşam

“Mazlum’u getirin bana!” gerçek oldu

Stres koçu ismini onaylatarak Türkiye’nin ilk tescilli dayak yiyen insanı Hasan Rıza Günay, 11 senedir stres atmak isteyenlerin tekme tokatlarıyla hayatta kalıyor. 6 senedir yaşadığı Amerika Birleşik Devletleri’nde ilginç formatlarda mesleğini yapan Günay’ın müşterilerinin çoğunluğunu ise kadınlar oluşturuyor.

Günay, Kemal Sunal’ın Şark Bülbül’ü filminden esinlenip 2010 senesinde kendi işini kurdu.

2012 yılında başvurusu onaylanan ve Stres Koçu markası TPE tarafından güvence altına alınan Günay böylece ülkemizin ilk tescilli dayak yiyen insanı oldu.

Günay mesleğini yaparken uyguladığı teknikleri şöyle aktardı:

“Danışanın öfkesini kendime yönlendirmek için maske takıyorum”

“Kemal Sunal’ın filminden esinlendim. Şark Bülbülü filminde kendisini dövdüren bir insan karakteri vardı. Bu mesleğe dönüştürmek için kendimi vuruşlar yaptım. Önce öfkeli durumların yansıtılması metodunu sonra ise zararsız maddeleri kendime attırma metodunu çıkardım.

Ardından ise danışanımı yaşamış olduğu ilişkisinde aldatan kişinin fotoğrafından hazırlanan maskeyi yüzüme takıyorum. O sırada danışanın içindeki kin, öfke, bilinçaltı fikirlerini kendime yönlendiriyorum ve bir rahatlama ortamı oluşturuyorum.”

“Her müşteriyi kabul etmiyorum”

Günay, seanslarının 10-15 dakika aralığında sürdüğünü söyleyerek, “Kimi insanlar beni tanımak istiyor, nasıl biriyim diye. Biliyorum ki bu müşteri problemi olduğundan değil de egosunu tatmin etmek istiyor. Bir kereye mahsus fiyat veriyorum ancak her müşteriye gitmiyorum. Öncelikle karşı karşıya geldiğimizde amacını anlamaya çalışıyorum. Gerçekten bir sıkıntısı var mı diye. Eğer karşımdaki kişi egosunu tatmin etmek için bir aktivite yamak istiyorsa onları da geri çevirmiyorum. Karşımdaki kişi kötü niyetli olmadığı sürece sorun yok. Zamanım da kısıtlı. Günde en çok 2-4 müşteriye gidebiliyorum.” dedi.

“Müşterilerin yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor”

Günay açıklamasının devamında, “Günlük hayatta kadınların yükünün daha ağır olduğunu biliyoruz. Müşterilerimizin yüzde 70’lik kısmını kadınlar oluşturuyor.”