GenelGündem

Sözde şeyhin taciz ettiği kızın babası konuştu!

Sahte şeyh Fatih Nurullah'ın cinsel istismarda bulunduğu 12 yaşındaki kızın babası konuştu. "Tehdit ediyorlar!"

Sözde tarikat lideri Fatih Nurullah takma isimli Eyüp Şağban tarafından 12 yaşındaki bir kız çocuğunun cinsel istismara uğraması haberi günlerdir Türkiye’nin gündeminde. Olayla ilgili olarak tutuklanan Sağban, 12 yaşındaki kız çocuğu ve annesinin ifadelerinden sonra bu kez de baba konuştu.

Akyazı Jandarma Karakolu’nda ifade verdikleri sırada Nurullah’ın müritleri tarafından şikayette bulunmaması halinde kendisine 50 milyon TL teklif verileceğini öne süren baba, “Canımı feda edebileceğim kadar sevdiğim biriydi. Onu Allah dostu bilip sevdik. Cahilliğimizin bedelini kendi çocuğumuzla ödedik. Şimdi polis korumasındayız. Devletin belirlediği yerdeyiz. Altı korumamız var” ifadelerini kullandı.

Sözcü’ye konuşan baba F.A’nın ifadeleri ise şu şekilde;

“Ben sıhhi tesisatçıyım. 2008’de cemaatten birisi geldi. “Bizim tesisat işlerimizi yap” dedi. Bu şekilde tanıştık. Avcılar Tahtakale Mahallesi’nde Kuran kursu binasının tesisat işini verdiler. Kasımpaşa’daki dergaha perşembe günleri ailece girip çıkarlardı. Biz de cemaate girdik. Fatih Nurullah’la tanıştık.

“6 AY AYNI EVDE BİRLİKTE KALDIK”

Geçen şubat ayında Sakarya Kuzuluk’taki dört katlı inşaatın tesisat işini Fatih Nurullah bana teklif etti. Şubat sonunda başladım. Bu dergaha Türkiye’nin her yerinden aileler kafileler halinde ziyarete gelirdi. Avcılar’dan da bir aile gelmiş. Benim hanım bunu öğrenince “Eşim orada, çocuklarla gideyim. Hem Fatih efendiyi ziyaret ederiz” diyor. Mart’ın ilk haftasıydı. Pandemi süreci araya girince çocuklara sokağa çıkma yasağı oldu. Fatih Nurullah, “Size oda vereyim, kalın” dedi. Eşim bir günlüğüne gelmişti. Bir haftaya uzattı. Sonra da altı ay kaldık.

“BEKARETİNİ BOZACAK BİR ŞEY YAPMADIM”

Aslında kızım dergahın çay dağıtım işini yapmıyor. Fatih Nurullah, “Çayı Y. getirsin” diye tembihlemiş. Kurban Bayramı’ndan bir hafta sonra Avcılar’a gittik. Evi taşıdık. Eşyayı yerleştirirken, Fatih Nurullah’ın resminin bulunduğu duvar saatini kızım indiriyor. “Anne, asmasak olmaz mı?” diyor. Annesi “Neden?” diyor. “Bu adam bana kötü şeyler yaptı, birkaç defa öptü” diyor. Annesi “Yanlış anlamışsındır” diye kapatıyor. Kızım birkaç gün sonra Fatih Nurullah’ın avret yerini ellediğinden, dudaklarını defalarca öptüğünden bahsediyor. Eşim 27 Ağustos’ta Fatih Nurullah’ı arıyor. “Çocuğa ne yaptın?” diyor. “Bekaretini bozacak bir şey yapmadım” diyor. Peki, ne yaptın? “Bana eş olarak vermiştin ya” diyor. “Yalan söyleme” diyor. Fatih Nurullah, çıkmaza girdiğini düşünüyor ve haberim olacağından korkuyor. Saat 14.37’de beni aradı. “Hata ettim” dedi. Zaten o gün kızım, “Rüyada Fatih Efendi’yi gördüm. Ateşe atıyordum” demişti.

“BUNLAR GÜÇLÜ, UĞRAŞAMAYIZ”

Kızımın söylediğine göre Fatih Nurullah, iç çamaşırını çıkarmış. “İleri gitti mi?” diye sorunca çocuk ağladı. Tecavüzden şüphelendim. Fatih Nurullah “Bekaretini bozmadım” deyince “Utanmıyor musun!” dedim. Eşim bana dedi ki, “Bunlar güçlü, uğraşamayız. Savcılığa versek tutturamayız. Allah belasını versin, uğraşmaya değmez.”

“HAZIRLAN GİDECEĞİZ, HESABINI SORACAĞIZ”

Çaresiz şekilde düşünürken, Fatih Nurullah’ın para babalığını yapan Z.H. aradı. “Paraya sıkışmışsındır. Sana para göndereceğim” dedi. İki dakika sonra Fatih Nurullah aradı. “Ebu Bekir olmak istemez misin?” dediği konuşma… Bu sözleri beni tahrik etti. Sandım ki, tecavüz gerçekleşti. Kendisi ne olduğunu söylemiyor. Kızım utanıyor. Eşime dedim ki “Hazırlan, gideceğiz, hesabını soracağız.”