İzmir Körfezi’nde Yazla Birlikte Koku Kabusu Geri Döndü
İzmir'de her yaz kendini yeniden hissettiren körfezdeki kötü koku, bu yıl da yüzünü erken gösterdi.

Kentin simgelerinden biri olan İzmir Körfezi, kirlilik baskısı ve oksijen yetersizliği nedeniyle yeniden gündemde. Uzmanlar, ekosistemin çöküş sinyalleri verdiğini belirtiyor. Özellikle iç körfezdeki su kalitesi, canlı yaşamı tehdit edecek düzeye ulaşmış durumda.
Uzmanların yaptığı saha çalışmalarına göre, körfeze ulaşan kirli suyun en büyük kaynaklarından biri kent genelindeki atık su arıtma tesisleri. Ancak yalnızca bu tesisler değil; kent merkezinden gelen 20’den fazla derenin taşıdığı evsel ve endüstriyel atıklar da deniz suyunun hızla kirlenmesine neden oluyor. Oksijenin düşmesiyle birlikte mikroorganizmaların azotu solunum kaynağı olarak kullanmaya başladığı tespit edildi. Bu durum, deniz yaşamında ciddi değişimlerin habercisi.
Oksijen Tükendi, Azot Devreye Girdi
Bilimsel olarak denitrifikasyon olarak adlandırılan süreç, oksijenin tamamen tükenmesiyle canlıların farklı solunum yollarına yönelmesini ifade ediyor. Bu da gösteriyor ki körfezdeki canlılar hayatta kalmak için artık son kaynaklara sarılıyor. Uzmanlar bu durumun bir “alarm zili” olduğunu ve kalıcı çözümler için beklemenin büyük riskler barındırdığını söylüyor.
Kalıcı İyileşme İçin Zaman ve Yön Değişikliği Şart
Körfezdeki ekolojik yükü hafifletmek için sadece arıtma tesislerinin güncellenmesi yetmiyor. Atık su deşarj noktalarının iç körfezden dış körfeze kaydırılması öneriliyor. Bu adımın, suyun daha hızlı yenilenmesini sağlayarak kirliğin etkisini azaltabileceği belirtiliyor.
Uzmanlar, körfezin bir yılda toparlanmasının mümkün olmadığını, sürecin uzun soluklu planlama ve kararlılıkla ilerlemesi gerektiğini vurguluyor. Mevcut durumda ise kirlilik seviyesi geçen yıla kıyasla farklı değil. Bu da sorunun henüz kontrol altına alınamadığını gösteriyor.