İzmir Haberleri

İzmir'e korkutan deprem raporu! 7 ve üzeri depremde 30 bin can kaybı yaşanacak

Türkiye’de son zamanlarda yaşanan peş peşe depremlerin ardından şimdi de İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nden İzmir’e deprem uyarısı geldi Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetindeki depremin ardından 41 kişi hayatını kaybederken bir çok ev yıkılmıştı. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Seferihisar ve Balçova’daki binalarla ilgili hazırladığı envanter çalışmasının sonuçlarını açıkladı.

7 VE 7’NİN ÜZERİNDEKİ DEPREMDE
İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, deprem bölgesinde yer alan kent için hazırladığı raporu açıkladı. Seferihisar ve Balçova’daki binalar üzerinde yapılan araştırmada, İzmir’deki 670 bin binadan 70 bininin, 7 ve üzerindeki bir depremde yıkılacağı veya ağır hasar alacağı belirtildi. Elde edilen bulgular ışığında can kaybının ise 30 bini bulabileceği kaydedildi.

70 BİN BİNA YIKILACAK
Rapora göre, İzmir’deki 670 bin binadan 70 bininin, 7 ve üzerindeki bir depremde yıkılacağı veya ağır hasar alacağı öngörülüyor. Elde edilen bulgular ışığında can kaybının ise 30 bin olacağı tahmin ediliyor.

İMO Şube Başkanı Gürkan Erdoğan, Seferihisar ve Balçova özelinde yaptıkları raporu açıkladıklarını ancak kentin bütününe dair bir veriye sahip olmadıklarını söyledi. Gürkan Erdoğan, “Yaptığımız araştırmaya göre ağır hasarlı ve yıkılacak bina oranı yüzde 12-13. Biz bu oranı, Balçova ve Seferihisar’da yapılan çalışmaları tüm kent geneline yayarak elde ettik. Aslında bu rakamlar, çok da şaşırtıcı rakamlar değil. Gölcük depremine baktığımızda, burada aynı rakamlara ulaşılıyor. Yüzde 6-7 civarında bina yıkılıyor. Yine aynı oranda da bina ağır hasarlı hale geliyor. Ülkenin tamamında yapı stokunun aynı olduğunu düşünürseniz, bir sınavdan geçtik. Gölcük depremi. Burada elde ettiğiniz sonuçları aslında kabaca diğer yerlerde de görebilirsiniz” dedi.

Depreme yönelik çalışmaların yapılması halinde, önce mevcut duruma dair tam olarak bilgi sahibi olunması gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Bütüne dair bilgi sahibi değiliz. Kentin bütününe dair bilgimiz yok. Depremle ilgili çalışmalar başlayacaksa, önce mevcut durumu bilmemiz gerekiyor. Vatandaş içinde oturduğu binanın riskli olup olmadığını bilmek zorunda. Yüzde 6-7 gibi bir rakamın en az yarısı kolaylıkla inşaat mühendisleri tarafından gözlemsel raporlarla, çok basit bir karot alarak tespit edilebilir. Can kaybı bugünden yarına azaltılabilir. Yeter ki bu konuda kararlılık olsun” diye konuştu.

Kurumların elinde yapı stokuna ilişkin veri bulunması halinde, can kaybının yarı yarıya azaltılabileceğini söyleyen Erdoğan, “Binaların risk dereceleri belirlendiği ve kentsel dönüşüm çalışmaları hayata geçirildiği zaman can kaybını yarı yarıya azaltırsınız. Daha sonra önünüze takvim koyarsınız. Örneğin bir yılda şu kadar bina yapılacak diye. Bir yılda şu bölgelere girilecek” ifadelerini kullandı.

Televizyon programlarına çıkan uzmanları da eleştiren Erdoğan, şunları söyledi: “Yer bilimciler televizyonlara çıkarak, deprem o gün mü olacak, bugün mü olacak, kaç şiddetinde olacak diye konuşuyorlar. Bu ülke bir deprem ülkesi. Yüksek şiddetli depremler olabilir ve olacak. Bizim oturduğumuz binaları güvenli yapmak dışında bu konuda yapabileceğimiz başka bir şey yok. Yapıyı güvenli hale getirmemiz lazım. Bu konuda da inşaat mühendisleri yetkili tek merci.”

İZMİR’E DAİR SAĞLAM BİR VERİ BULUNMUYOR
Genel olarak duruma baktıklarında İzmir’e dair ellerinde sağlam bir verinin bulunmadığını kaydeden Erdoğan, “Nereye doğru ilerlediğimizi bilmiyoruz. 2009 yılında yapılan Radius İzmir Deprem Master Planı ile 2012 Ulusal Deprem Strateji Eylem Planı çalışmaları sırasında İzmir’in yapı stoğunun çıkarılması kararı alınmıştı. Bu kararın altında bakanlık imzası bulunuyor. O zaman alınan kararda, kentin yapı stoğunun 2017 yılına kadar çıkarılması gerektiği belirtildi. Hatta bu çalışmanın kamu kurumlarından başlatılması yönünde karar alındı ama çalışma yapılmadı. Şu anda biz kamu binalarının durumunu dahi bilmiyoruz. AFAD, belediye, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, yarın deprem olduğunda afeti koordine edecek ve yönlendirecek kurumlar. Bu kurumların durumunu dahi bilmiyoruz. Elimizde veri olmadan nereye doğru gittiğimizi tespit edebilmemiz imkansız” dedi.

Bir yanıt yazın