İzmir Haberleri

İzmir'deki orman yangınını söndürme çalışmaları sürüyor

İzmir’in Karabağlar ilçesinde geçen pazar günü başlayıp ve şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla büyüyen orman yangını, 53 saat süren çabalar sonrasında kontrol altına alındı. Yangının kontrol altına alınmasından sonra Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdremirli, açıklama yaptı.

53 SAAT SONRA SÖNDÜRÜLDÜ, 500 HEKTAR KÜL OLDU

İzmir Valisi Erol Ayyıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, milletvekilleri ve STK temsilcilerinin de hazır bulunduğu açıklama sırasında Bakan Bekir Pakdemirli, güzel bir haber paylaşmak istediğini belirterek, “2 gün 5 saat sonra Tırazlı’da çıkan yangını kontrol altına aldık. Soğutma ve söndürme çalışmaları sürüyor. Bu yangında destek olan tüm kurumlara teşekkür etmek istiyorum. Yaralanan ve dumandan etkilenenler oldu. Bu az bir başarı değildir. Dünyada da Kanarya Adaları’nda, Sibirya’da ve Kanada’da yangınlar var. Bunlarla mücadele etmek kolay değil. Bu alanda dünyanı en iyi ülkesiyiz. İlk müdahale süresini 18 dakikadan 12 dakikaya indirdik. Tek amacımız bir ağacın daha az yanması” dedi. Son duman tütmeyene, arazi tamamen sönene kadar ekiplerin alanda olacaklarını söyledi.

‘KLAVYE ŞÖVALYELERİ VAR’
Yangın söndürme çalışmaları sürdüğü sırada çeşitli kurum ve kişilerden gelen eleştirilere de değinen Bakan Pakdemirli, “Muğla’da çıkan yangınla benzer bir yangındı ama yüzde 50 daha fazla helikopter kullandık. Alet ve ekipmanı eksik kullanmadık. Hatta gereğinden biraz fazla bile kullandık. 48 saattir çok fedakarca bir çalışma ortamında birlikte olduk. Ancak yangın fırsatçıları var. Hayatlarında bir kez buraya gelmeden bu işi siyasi ranta çeviren klavye şövalyeleri var. Bugün bizi en mutlu eden konu yangının kontrol altına alınması oldu. Her gün her dakika dünden daha iyi konuma getirmek istiyoruz. Dünyada geceleri hava araçlarıyla bir yangın mücadelesi yok. Ancak geceleri koordinasyon uçuşu yapılabilir mi diyerek dün gece ilk defa bir uçuşu gerçekleştirdik. Dünden bugüne başarı sağlamamızdaki en önemli etkenlerden biri de bu oldu. Koordinatları yer ekiplerine bildirdik ve başarı elde ettik. Sabah alana geldiğimizde kontrole yakın olduğunu gördüm. Ancak hava koşulları sebebiyle gün içinde de mücadelemizi sürdürdük” dedi.
Yangında uçak kullanılmamasına yönelik eleştirileri, kendisinin de pilotluk belgesini aldığı Türk Hava Kurumu’nun (THK) adını verip yanıtlayan Bekir Pakdemirli, “Geçen seneden bu yana 6 helikopter daha filomuza ekledik. Ancak geçen yıl kullandığımız uçakları bu yıl kullanmıyoruz. Uçak daha fazla su alıyor 4 ton, ama yangını hedeflemesi çok daha zor. Helikopterler bölgede bulunan göletlerden su çekebiliyorlar. Ancak uçağın 2.2 kilometrelik bir piste ihtiyacı var. Barajlarda bu büyüklüğü bulması mümkün değil. Ege Denizi’nde kullanabilirsiniz ama Denizli’de yangın çıktığı zaman ne yapacaksınız? Bugünkü şartlar itibariyle THK’nın elinde olan 6 uçağın 3’ünün motor yuvalarında motor yok. Faal olan 3 tanesinin birisi uçamayacak durumda. Diğerleriyle ring kurma ihtimali yok. Bugün itibariyle Türkiye’de bize hizmet verecek bir uçak filosu bulunmuyor. THK’da 20 uçak olduğu söyleniyor ancak bu doğru değil. İşin maliyet boyutu da var. Uçaklarla saatte 3 – 4 sorti yapıp hedefe 10 – 12 ton su bırakırken, helikopterde bu sayıyı 30 – 40 tona çıkarabilirsiniz. Bunlar teknik konular ve bu yüzden de eleştirileri yersiz buluyorum” diye konuştu.

‘SİYASİLERİ BURADA GÖRMEK İSTERDİM’
İsim vermeden yangınla ilgili açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve CHP milletvekillerine de yanıt veren Bekir Pakdemirli, şöyle konuştu: 
“İzmirli siyasileri burada görmek isterdim. Gelemiyorlarsa bile telefon açmalarını beklerdim. Bu işte siyaset ve particilik olmaz. Burada hepimizin ciğerleri yanıyor. Tüm vatandaşlarımızın tek vücut olması lazım. Biz burada bir savaş veriyoruz. O sebeple bu işin üzerinden siyasi rant üretilmemesi lazım. Bazı siyasetçiler yarım saat gelip görüntü verdikten sonra ‘Burayı imara açmayacağız’ diye açıklama yaptı. Anayasanın 169’uncu maddesi zaten orman alanlarını korumaya almıştır. Bunların üzerinden siyasi rant elde etmeyi doğru bulmuyorum. Devlet ormanları imara konu edilemez. Bunu söyleyenler bir örneğini göstersinler. Yanan ağaçlar sebebiyle toplumdaki hassasiyeti anlıyoruz ve memnunuz. Yanan alanları en kısa sürede rehabilite etmek için en hızlı şekilde çalışacağız. Kasım ayında 3 milyon fidan ağaç dikerek Guinnes Rekorlar Kitabı’na girecektik. Burası da fırsat oldu. Tüm vatandaşlarımızı bu etkinliğe bekliyoruz. Günde bir milyondan fazla ağaç diken bir kurum olarak STK’larla birlikte onaracağımız için mutluyuz. Orman yangınlarıyla mücadelede iyi olabiliriz ama yangınların çıkmaması konusunda daha hassas olmamız lazım. Toplumu daha fazla bilinçlendirmemiz lazım. Kolluk kuvvetleri henüz yangının sebebini bulmuş değil. Açıkçası iyi niyetli de düşünmüyorum. Kasti çıkan yangınlarda müebbet hapis cezası da var. Bunun yanı sıra ihmal konularında da çok dikkatli olmamız lazım. Burada yanan ağaçları bir günde dikeriz belki ama buradaki doğal yaşamı 50 yılda yerine getirebiliriz.”
Açıklamasında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bekir Pakdemirli, yangında uçak kullanılmamasına yönelik sorular üzerine “Biz bir ağaç daha az yansın diye mücadele ediyoruz. Ancak insan hayatı da bizim için değerli. Bunları kiralama yaptığımız zaman uçakların içinde orman personelleri binmek istemiyor. Çünkü güvenli olduğunu düşünmüyorlar. Binmek isteyenler buyursunlar binsinler. 1960 küsur model, teknik olarak iyi seviyede değil. Yangında illa bir kurumu koruyacağız diye… Personeli de düşünmek gerekiyor. Uçuşların teknik özellikleri son derece kısıtlı ve sınırlı. Ben çocuğuma yedirmeyeceğim yemeği kimseye vermem, kendim binmeyeceğim güvenmediğim hava araçlarına da kimseyi bindirmem. Uçak kullanımıyla ilgili dünyadaki örnekleri araştırıyoruz. Bu arada boş durmuyoruz. 24 helikopterin sayısını 30’a çıkardık. Uçakları konu etmek sadece bir takım siyasi rant olduğunun göstergesidir” dedi.
Yangının 500 hektarlık alanda etkili olduğunu açıklayan Bekir Pakdemirli, sabotaj ihtimaline yönelik soruya ise ellerinde bulgu olmadığını ama çıkışını da iyi niyetli bulmadığını ifade etti.

Bir yanıt yazın